Facebook’da sponsorlu bir “paylaşım” yapılmış, bildiğimiz reklam, silah reklamı. 7+1 kapasiteli ve 12 kalibre fişek atıyor, yarı otomatik tüfek; sorsanız av tüfeği. İnternetten 599 liraya satılıyor, kargo ücretsiz. Belki kredi kartına taksit de yapıyorlardır.
Hani bazen 19. Yüzyıl kovboy filmlerine gönderme yapıp “Teksas gibi” diyoruz ya, hikâye, Teksaslılar bu tüfeği görse ödleri patlardı.
21. yüzyıl Türkiye’si, 599 liraya katliam yapılabilecek bir silahı internet üzerinden satın alabiliyorsunuz. 12 kalibrelik 8 fişek atabilen ölüm makinesi, av tüfeğiymiş, külahıma anlatın siz onu.
Sakın bana “Ama hocam yivli tüfek, yivsiz tüfek var, merminin namludan çıkış hızı şöyle, etkili mesafesi böyle” diyerek kimse maval okumasın! Bu bir silah, 8 fişek ve 8 can alıyor. Bundan ötesi fasa fiso!
Nefret dilinin kültürel kodlarımıza işlediği günler yaşıyoruz. 599 lira verip bir katliam makinası sahibi oluyorsunuz. Sudan ucuz, bedavadan biraz pahalı, insanın canından, kanından çok daha ucuz.
Bu silahları kim satın alıyor, nerede kullanılıyor, kaç kişinin evinde, işyerinde, arabasında bulunuyor? Şunu bilelim öncelikle: Bu konuda ortalıkta dolaşan tüm sayılar atmasyon, gerçek sayılar bilinmiyor. Sayının ne denli fazla olduğu kafamıza dank ettiğinde, geç olacak, çok geç.
Tüm semavi dinlerin kutsal kitap olarak tanımlanmış metinlerinde, dünyanın ve insanlığın yok oluşuna sebep olacak bir “son savaş” tasviri yapılmıştır. Terminolojik olarak farklı terimler kullanılıyor olsa da bu kıyamet savaşı Armageddon olarak tanımlanmıştır. Popüler kültürde film ve bilgisayar oyunlarına konu edilmiştir. Yaşadığımız ülkede kültürel şifrelerimizi ele geçiren nefret dili, giderek artan şiddet ve kontrol edilemeyen silahlanmanın varacağı nokta için metaforik olarak da olsa bu tanımı kullanmak istiyorum: Armageddon.
Korktuğumuzdan daha yakın…
Doğan Alpaslan Demir 
Sayın Doğan Alpaslan Demir bey, yazınızı bir solukta okudum. Nefes alamaz hale geldim. Çok ürkütücü bir durum, inanamadım böyle bir reklamın yapılabildiğine. Yaşamı tüm canlılar ve doğa için yaşanılabilir kılmak yerine yok etmeye çalışmak; anlaşılır gibi değil. Olamaz bu tür reklam. Olmamalı. Yaşama ve yaşatmaya değer veren her kurum ve kişi karşı çıkmalı. Yarınımızdan değil bugünümüz hatta bu anımızdan korkar olduk. Hak ettiğimiz yaşam bu değil!
Saygılarımla.
BeğenLiked by 1 kişi
Yorumunuzu çok beğendim. Sizinle aynı fikirdeyim. Teşekkür ediyorum ilginize.
BeğenBeğen
Hocam güzel bir yazı olmuş elinize sağlık bu yazı da bir eksiklik hissettim günümüz dünya düzenine
Emperyalizme de bu yazı ile bir tokat atsaydınız daha iyi olurdu…:))
BeğenLiked by 1 kişi
Çok haklısınız. Ama bu yazımda özellikle büyük resmi işaret etmedim. Okurların bu “felaket” senaryosundaki sebep/sonuç ilişkisini kendilerinin görmelerini, hissetmelerini istedim. Okurları da biraz çalıştırmak gerek. Gerçi siz yazıyı yayımlar yayımlamaz çözdünüz konuyu. Teşekkür ediyorum güzel yorumunuza.
BeğenBeğen
Yıkıcılığa bir adım daha yakın; ülkelerden sonra bireyin silahlandırılması. Yazı için çok teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
Bu silahlar Av icin satin alinsa bile Hangi dagda avoada av kaldi?. Hadi bir zavalli tavsan buldun 8 mermi ne demek benim bildigim av tüfegü sacma atan bir veya iki atis yapan tüfektir. Bunu satani da alanida polis cagirip sormali: Sen bunu ne icin satiyorson, sen ne icin aliyorsun?> diye
Türkiye de son zamanlarda fazla yasamadim. Her araba sürücüsü koltugun kenarinda bir savunma araci tasiyor. Bir kaza aninda karsi tarafin saldirisindan korktugu icin. Kimi silah, kimi demir cubuk, kimi beyzbol sopasi bulunduruyor.Cok sik tv lerde bir yolverme kavgasinda ölüm olaylarini duyuyoruz. Bu devlete güvenlik güclerine güvensizlik sonucu oluyor. Bu sadece trafikte degil her alanda. Bir de filmlerde bunu körüklüyor. Kahramanlar bu bahsettiginiz silahtan iki tane ve cesitlerini arabada evlerinde bulunduruyor. Bizlerde Koyun akilli oldugumuzdan. Filmleri örnek yasam, kahramanlarida önrmek alinacak kisi görüyoruz. Kötü rol alan oyuncuyu sokakta linc eden bir cogunluk var. Tv lerde reytingden baska bir hedefi yok. Devlet kültür ve bilimsel yayinlar icin bir sübvansiyon yapmiyor. Hangi kanalda olumlu yapici toplumsal bir yayin var? Hepsi Aga , Mafya , Savas, yada eskimeyen klasik dram ve gözyasi dizileri.
Yetmezmis gibi Davayi devleti korumak amacli silahlanmak 15 temmus lara hazir olmak ta tesvik ediliyor. Arabada bu silahla yakalansan ve desenki polise: polis sirtini sivazlayip vatan sizinle gurur duyuyor diye alkislarla gönderir. Hic bir polis güvenlik benim görevim sana ne oluyor demez. cünkü hepsi Laik bilincli bir egitim almis degil. Imam hatip mezunu veya hic bir okul mezunu degil. Olsada gercek egitimli degil. Sizinde bildiginiz gibi toplum bir Lokomotif gibi: Kolay yoldan sapmaz saparsa da kolay yola gelmez. yillardir raydan cikarmaya calisiyorlar. ve basardilar. geri raya sokmak baya zahmetli olacak.
BeğenLiked by 1 kişi
Emperyalist ulkelerin sozde demokrasi goturmek istedikleri ulkeleri kendi kendilerine kirdirmak icin yapilan ve akabinde kapitalist duzenlerinin devami icin gereklilik.. Demokrasi de emperyalizmin buyutmemek icin dogurdugu piçi zaten.
Ve tesekkur ediyorum.
BeğenLiked by 1 kişi
yazıyı “korktuğumuzdan da yakın” diye bitirmişsiniz ama o savaş insanlık için çok hayırlı bir savaş olacak,kan içici ilumunati zalimleri ve tüm dostlar o savaşta yok olacak ve dünyadaki tüm mazlumlar rahat edecek
BeğenBeğen
Yazınızı güzelce okudum ve aklıma besteci Aram Tigran’ın bir sözü geldi;
“Dünyaya bir daha gelirsem, ne kadar tank, tüfek ve silah varsa hepsini eritip saz, cümbüş ve zurna yapacağım.”
Ne çok ölüyoruz ve ne de çok öleceğiz, yetmeyecek çocuklarımızda ölecek.
Biz ne zaman akıllanacağız hiç bilmiyorum.
Aklınıza ve ellerinize sağlık sevgili hocam…
BeğenLiked by 1 kişi
Çok esaslı bir yazı ve konu, tebrik ederim. Av ve avcılık da zaten doğada türlerin yok olmasına sebep olan büyük bir katliam. İnsanoğlu avlanarak namluyu daima alnına çevirmiştir. Silah reklamları bizim gibi yüksek tansiyonlu toplumlar için “kanun benim” demektir. Dikkat çektiğiniz toplumsal mesaj keşke herkes için uyarı olsa, teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi