COVID-19: DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ

COVID-19 yazı dizisi: 16. Bölüm.

Sonunu bilmek istiyorsanız başlangıca bakın

Afrika atasözü

Aradan geçen 670 yıla, teknolojide ve bilimdeki devasa gelişmelere rağmen 14. yüzyılda yaşanan kara veba ile günümüz COVID-19 pandemisinin kültürel, sosyal, siyasal enstrüman ve dinamiklerinde büyük bir değişiklik olmamıştır. Yerküremizde radikal bir rejim değişikliği olmadığı taktirde altı asır sonra yaşanacak bir pandemide de değişiklik olmayacağına rahatça iddiaya girebilirsiniz! Çünkü Homo Sapiens’in yerkürede kurduğu sosyal/siyasal yapı, virüs istilalarına karşı koymaya uygun değildir.

PANDEMİ

Çılgınca üstümüze gelen yoğun bilgi/haber akışı, evlerine kapanıp olup biteni izlemeye çalışan milyonlarca insanın zihninde muhakeme, idrak, odaklanma, akıl yürütme becerilerinde ciddi zafiyete sebep olmuştur. Kanaatimce bunun en önemli sebebi, 100-200 yılda bir yaşanabilecek bu pandemiye karşı dünyamızın ideolojik aygıtlarının yani tüm kültürel, sosyal, siyasal enstrümanların “error” vermeye başlamasıdır.Pandemilere karşı bir tedbir olarak kurulan DSÖ ise kontrolü kaybetmeye başlamıştır. Nasıl mı?

WHO (World Health Organization)= Dünya Sağlık Örgütü: DSÖ

DSÖ Başkanı Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus’un 14 Nisan günlü Twitter mesajı kanımca bir çaresizlik ve tıkanmışlık ifadesidir:

“COVID-19 vakaları dünyada 2 milyon kişiye yaklaşırken, WHO, hayat kurtarmak ve salgını durdurmak ve ülkeleri desteklemek için küresel müdahale stratejisini güncelliyor.”  

Dr. Ghebreyesus’un salgın başladıktan üç ay sonra yaptığı bu açıklamaya Anadolu’da ne derler bilirsiniz:  Hoppala yavrum yaz geldi…

DSÖ DOĞARKEN

Bulaşıcı hastalıklarla, özellikle pandemiye sebep olma riski yüksek bakteri ve virüslere karşı mücadelede küresel işbirliği fikri yeni değildir. Aslında 14. yüzyılda yaşanan kara vebadan beri uluslara bölünmüş ve sömürüye dayalı bir dünya düzeninin pandemilerle mücadele için çıkmaz sokak olduğu biliniyordu. Virüsler için ulus devletlerin varlığı bulunmaz bir olanaktı; birbirinden farklı sosyal yapı ve ekonomilere sahip topluluklar, geniş yoksulluk bölgeleri ve farklı dini inançların günlük yaşama etkisi, virüs istilaları için mükemmel olanak sağlıyordu. Çünkü pandemilerle baş etmenin tek yolu, küresel ve top yekûn hareket etmek ve virüs saldırılarının ilk saldırdığı cehalet, hurafe ile sarmalanmış, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan insanların yaşadığı yoksulluğu ve sömürü düzenini ortadan kaldırmaktır. Nedir, var olan sömürü düzenlerinin ve siyasi iktidarları elinde tutan sömürücülerin buna rıza göstermesi söz konusu olamazdı. Dünyanın ekonomik ve siyasi dengelerine dokunmadan bazı tedbirler alınmaya 19. yüzyılda başlandı. Periyodik olarak yapılan uluslararası sağlık kongrelerinde, ülkelerin kolera ve sarı humma için karantina prosedürleri standartlaştırıldı. Ama 1918 İspanyol gribinin 50-200 milyon insanı öldürmesi bu yöntemlerin yetmediğini kanıtladı. Ardından gelen II. Dünya Savaşı bu konuda yeni girişimler yapılmasına engel oldu. DSÖ, İkinci Dünya Savaşı’nın karmaşasını takip eden barışa ve sağlıklı yaşama olan ihtiyaçtan doğdu. 1948’de kabul edilen DSÖ anayasası, çok daha büyük bir küresel misyon öngörüyor, “tüm insanların mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine sahip olması” amaçlanıyordu. Oysa mızrak çuvala sığmıyordu elbette; sınırları ve sınıfları olan bir dünyada ulaşılması olanaksız bir hedefti bu.

DSÖ bir büyük başarı öyküsünün, çiçek hastalığını eradike[i] etmekte gösterdiği büyük başarının[ii] mirasını 70 yıl kullanarak günümüze geldi; sonunda COVID-19 pandemisinin o mirasın son kırıntılarını yok etmek üzere olduğu günümüze ulaştık[iii].

DSÖ BÜTÇESİ

Dünya Sağlık Örgütü’ne atfedilen misyon ve sorumluluklar göz önüne alındığında bunları gerçekleştirmek için çok az yetki ve bütçeye sahiptir. Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası organların aksine, BM’nin uzmanlaşmış bir organı olan DSÖ’nün üyelerini bağlama veya yaptırım yeteneği yoktur. Yıllık işletme bütçesi, 2019’da yaklaşık 2 milyar dolardır ve dünyadaki birçok üniversite hastanesinin bütçesinden daha küçüktür; üstelik çok sayıda halk sağlığı ve araştırma projesi arasında bölünmüştür.

DSÖ, çeşitli kaynaklarla finanse edilmektedir: Uluslararası kuruluşlar, özel bağışçılar, üye devletler ve üst örgütü olan BM.

Her üye devlet, örgütün bir parçası olmak için aidat ödemek zorundadır ve her ülkenin zenginliğine ve nüfusuna göre hesaplanır. Bu aidatlar DSÖ’nün toplam finansmanının sadece dörtte birini oluşturmaktadır. DSÖ bütçesinin geri kalan kısmı büyük ölçüde “gönüllü katkılardan” gelmektedir, yani üye devletlerden veya ortaklardan yapılan bağışlar. Bütün ülkeler arasında ABD’nin açık ara en büyük bağışçı olduğu, 2018-2019 döneminde DSÖ’ye 893 milyon dolar verdiği, bu tutarın 237 milyon dolarının üyelik aidatı ve 656 milyon dolarının bağış şeklinde olduğu iddia edilmektedir. Bir sonraki en büyük bağışçı, Amerikan özel kuruluşu Bill ve Melinda Gates Vakfı’dır. En büyük katkısı olan bir sonraki üye ülke, aynı zaman zarfında 434,8 milyon dolar aidat ve bağış ödeyen İngiltere’dir. İddialara göre Çin, bu dönemde aidat ve gönüllü katkıların toplamında 86 milyon dolara yakın ödemede bulunmuştur!

DSÖ: YETKİLER, YAPTIRIMLAR VE SORUNLAR

Uluslararası kabul görmüş bir tıp dergisi olan Lancet’in editörü Richard Horton, DSÖ için, “Koordinasyon yetkisi ve kapasitesi zayıf. Hayatı tehdit eden bir salgına uluslararası bir tepki yönlendirme yeteneği yoktur.” yorumunu yapmaktan çekinmemiştir. DSÖ Küresel Sağlık Hukuku İşbirliği Merkezi direktörü Lawrence Gostin, DSÖ örgütlenmesinin en önemli dayanağı olan 194 üye ülkede gelişen agresif milliyetçi eğilimlere atıfta bulunarak “Küresel normlar ve halk sağlığı açısından beklentiler hakkındaki önceki tüm kurallar çöktü. Hiçbirimiz bunun nereye gittiğini bilmiyoruz.” açıklamasını yaptı. DSÖ’nün hukuk danışmanı olan Gian Luca Burci, “DSÖ bir NATO değil, güvenlik konseyi değil”  diyerek, üye ülkeler üzerinde hiçbir yaptırıma sahip olmadığını itiraf etmiştir.

DSÖ- COVID-19

Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler’in uluslararası halk sağlığından sorumlu birincil kuruluşudur. Bununla birlikte, son yıllarda DSÖ, bir sağlık krizi sırasında çok geç ya da çok az hareket ettiği için eleştirilmiştir. Nedir, COVID-19 salgınında zincirleme olarak yapılan hem örgütsel hem de bilimsel hatalar WHO’nun itibarını açıkça zedelemiştir. DSÖ’nun pandemi yönetimindeki hatalarının ayrıntılarına girmek istemiyorum, bazıları çok teknik konular. Yine de bazı başlıkların bilinmesi önemli:

  • COVID-19’un risk değerlendirmesinde birbiri ardına hatalı açıklamalar yapılmış, bilimdışı baskılar nedeniyle salgının pandemi olarak tanımlanması geciktirilmiştir[iv].
  • Oxford Üniversitesi’nde bir online yayın organı koronavirüs ile ilgili DSÖ’nün verilerini kullanmayı güvenilir olmadıkları gerekçesiyle bıraktığını açıkladı. Bunun yerine, araştırmacılar Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) tarafından sağlanan verileri kullanıyor. 
  • Koronavirüs salgını sırasında güvenilir verilerin bulunmaması, ekonomistler, istatistikçiler, araştırmacılar ve kamu politikası yapıcılar için büyük bir hayal kırıklığı kaynağı olduğu bildirilmektedir.
  • Üst düzey bir Finlandiya sağlık yetkilisi, Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemiyi anlamadığını ve örgüt tarafından yayınlanan Koronavirus test protokollerinin mantıksız olduğunu ve işe yaramadığını söyleyerek uygulamayacaklarını açıkladı.
  • DSÖ’nün epidemiyolojik modellemelere dayanarak ülkelerin verdiği vaka ve ölü sayılarını kontrol etmediği, yerinde denetlemediği ve ülkelerin verdiği rakamları aynen kullanılmasının devasa hatalara sebep olduğu iddia edilmektedir.
  • İkinci Dünya Savaşı yıllarından kalan karantina protokollerinin güncellenmediği, var olan karantina protokollerinin günümüz koşullarında kullanılamaz olduğu ileri sürülmüştür.
  • Test kitleri konusunda üniversiteler, bağımsız laboratuvarlar, FDA[v], CDC[vi] ile yeterli koordinasyonun sağlanamadığı ve standardizasyon ve kalibrasyon sorunu olduğu görüşü hakimdir.
  • Geçtiğimiz yıllardaki SARS salgınına yönelik başlatılan aşı çalışmalarının durdurulmasının COVID-19 salgınında büyük zaman kaybına sebep olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır.

DONALD TRUMP

Donald Trump’ın Koronavirüs salgını karşısındaki tavrının, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD başkanına değil finans spekülatörlerine yakıştığını söylemek hatalı olmayacaktır. Salgının ABD’de kendini yeni göstermeye başladığı dönemde Trump, salgın dolayısı ile finans piyasalarının kötü etkileneceğini düşünerek “COVID 19 bir HOAX’tır” yani aldatmacadır dedi ve hastalığın aşısının bir ay içinde hazır olacağını açıkladı. 22 Ocak’ta salgının bir pandemi olmadığını, 10 Şubat’ta “Nisanda biter” açıklamalarını yaptı. 27 Şubat’ta “Mucize gibi bir anda bitecek” dedi. Mart ayı başında televizyonda canlı yayınlanan bir programa katılarak Dünya Sağlık Örgütü’nün Koronavirüs enfeksiyonunun küresel ölüm oranına ilişkin açıkladığı %3,4’lük orana inanmadığını söyledi. Muhafazakar Fox News televizyonunda yapılan telefon röportajında “Bence %3,4 gerçekten yanlış bir sayı” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği fatalite hızına inanmadığını söyleyen Trump, “Bu benim önsezim” dedi. Yaptığı açıklamalarda sadece ABD’de yılda 10.000 kişinin grip nedeniyle öldüğünü, COVID-19’da vaka sayısının ve ölümlerin çok düşük olduğunu, hastalığın demokratlar tarafından siyasallaştırıldığını söyledi. ABD’nin bulaşıcı hastalıkların kontrolü konusunda en deneyimli uzmanlarından biri olan, aynı zamanda Trump’ın danışmanlığını yapan Dr. Anthony Fauci’nin dünyanın tehlikeli bir pandeminin eşiğinde olduğunu, aşının kullanılabilmesi için 1,5 yıllık bir süreye ihtiyaç olduğunu basına açıklaması üzerine Trump, Dr. Fauci’nin kendisine bilgi vermeden basına açıklama yapmasını yasakladı.

Dr. Anthony Fauci, Görsel Kaynağı: Andrew Harnik/AP

Elimizde kesin kanıtlar olmasa da Trump’ın Dünya Sağlık Örgütü’nü pandemi ilan etmemesi konusunda baskı altında tuttuğunu söylemek hatalı olmaz. DSÖ’nün, yukarıda anlattığım mali kaynaklardaki ABD’ne bağımlılığı ve sınırlı yaptırım gücü nedenleriyle Trump’a direnemediği anlaşılmaktadır.  

Açık olarak söylemek gerekir ki Ocak ve Şubat aylarında ABD Başkanı Trump, COVID-19’un sebep olacağı ölümler konusunda yeterince bilgilendirilmiştir. Nedir, Trump salgını açıkça küçümsemiş, sosyal mesafelendirme uyarılarına nispet için yakın çalışma arkadaşlarına ellerine vererek kalem hediye etmiş, bazı kişilerle el sıkışırken görüntülenmiştir.

U.S. President Donald Trump shakes hand with Brian Cornell, CEO of Target, at a White House event on preventing spread of the coronavirus. (Source: AFP)

Trump’ın bu tavrı nedeniyle “onun bir mankafa” olduğu ve salgının sonuçlarını anlayacak akla ve zekaya sahip olmadığı yorumları çok sık yapılmıştır. Kanaatimce bu iddialar doğru değildir ve Trump en başından beri COVID-19’un yüzbinlerce kişinin ölümüne sebep olacağını bilmektedir. Fikrimce, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un ağzından kaçırdığı “sürü bağışıklığı” yöntemi en başından beri Trump’ın salgınla mücadeledeki en önemli plandır. Bu iddiamı destekleyen pek çok işaret olsa da en önemlisi ABD’de COVID-19 ölümlerinin dağılımına ait ünlü tıp dergisi Jama’da 15 Nisan 2020 tarihinde yayımlanan istatistik verilerdir.  Sağlık hizmetlerindeki eşitsizliklerin kanıtlarını görmek için ABD’de salgın sonucunda kimlerin öldüğünü görmek yetiyor.  Afrika kökenli siyah Amerikalı[vii] kişilerin SARS-CoV-2 virüsüyle enfekte olma ve ölme olasılıklarının daha yüksek olduğu kanıtlanmıştır. Chicago’da, COVID-19 vakalarının %50’sinden fazlası ve COVID-19 ölümlerinin yaklaşık %70’i siyah bireylerden oluşmaktadır. Ancak siyahlar nüfusun sadece %30’unu oluşturmaktadır. Dahası, bu ölümler çoğunlukla şehrin güney tarafındaki sadece 5 yoksul mahallede yoğunlaşmıştır. Louisiana’da, ölümlerin %70’i nüfusunun %32’sini temsil eden siyah kişiler arasında, Michigan’da COVID-19’un ölümlerinin %40’ı, nüfusun %14’ünü temsil eden siyah bireyler arasında meydana gelmiştir.

Johns Hopkins Üniversitesi’nin verdiği sonuçlara göre ABD’de siyahlar arasında enfeksiyon oranı 3 kattan fazladır.  Ölüm oranı ise beyazlardan 6 kat daha yüksektir. Beyazlar ile siyahlar alabildiğine orantısız bir şekilde ölmektedirler. Aradaki fark ırka bağlı bir özellik değildir. Çünkü sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ve siyahi mahallelerde yaşamayan siyahlardaki hastalık ve ölüm oranı beyazlarla eşittir. Siyahlar arasında diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların kontrol altında olmayışı, kötü ve bilinçsiz beslenmeye bağlı obezitenin çok daha yüksek olması, çoğunluğu yoksul olan siyahların çalışmaya zorunlu olarak devam etmesi, fiziksel mesafelendirme uygulamasının mümkün olmadığı kalabalık mekanlarda yaşamaları ve eşitsiz sağlık hizmetlerinin sonucunda, COVID-19 pandemisi yoksullara “ölüm” olarak fatura edilmiştir. Trump’ın, COVID-19 salgınını kullanarak üretmeyen, tüketmeyen, sağlık hizmetine “gereksiz yük bindiren” yaşlı ve kronik hastalığı bulunan yoksulları katletme planı “başarıyla” yürümektedir[viii].

Trump’ın planı açıktır ki özenle hazırlanmıştır. Önce uzun yıllardır mali, yönetsel ve hukuki bir kaos içinde bulunan DSÖ, salgının pandemi olarak tanımlanmaması için baskı altına alınmış, hastalığın ölüm oranı ve bulaştırıcılık hızı bilinçli olarak küçümsenmiştir. Hastalık ABD ve Avrupa ülkelerinde tırmanışa geçtiğinde, Trump hastalıkla ilgili bilgilerin DSÖ tarafından Ocak ve Şubat ayında bilinçli olarak kendisinden ve kamuoyundan saklandığını iddia etmeye başlamıştır. 17 Nisan 2020 tarihinde Trump’ın Twitter mesajını okuyun:

“DSÖ, Ocak ve Şubat aylarında niçin etkili önlemler almak için bu kadar bekledi?”

DR. TEDROS ADHANOM GHEBREYESUS   

Trump’ın DSÖ’yü suçlamaya başlamasıyla beraber, tüm medya kanalları yoluyla DSÖ Başkanı Dr. Ghebreyesus aleyhine devasa bir kara propagandaya başlandı. Gebreyesus’un başından beri Çin’in emrinde ve güdümünde olduğuna dair mesajlar, haberler birbirini izledi. Dünya basınında bu kara propagandaya eşlik eden bazı DSÖ ve Dr. Gebreyesus karikatürlerini aşağıya aldım. Sanıyorum ne anlatmak istediğimi çok iyi anlatmaktadırlar[ix].


Trump’ın planı çoktan çizilmiş ve DSÖ’ne yönelecek suçlamalar hazırlanmıştı:

  • DSÖ ile Çin’in işbirliği ile salgın dünyaya yayılmıştır.
  • DSÖ Çin’e ait hastalık verilerini saklamış, hastalığın Çin’in dışına yayılmasına göz yummuştur. 
  • Dr. Gebreyesus pandemiyi önlemek için  “Komünist” Çin’in başvurduğu insan hakları ihlallerini başarı olarak göstermiştir.
  • Çin’in DSÖ’ne yaptığı katkı, bütçesi ve ekonomisiyle uyumlu olamayacak kadar azdır.
  • DSÖ, hastalığın Çin virüsü veya Wuhan virüsü olarak tanımlanmasına şiddetle karşı çıkmıştır. (Oysa “Çin virüsü” tanımlanması konusundaki ABD’nin önerisi G7 zirvesinde ABD müttefiki ülkeler tarafından bile desteklenmemiştir.)

Trump, elindeki en güçlü kozlardan birini 15 Nisan tarihinde oynadı. Beyaz Saray pandeminin kötü yönetiminde, DSÖ’nün rolü ortaya çıkarılıncaya kadar finans desteğini kestiğini açıkladı.

Dünyanın dört köşe bucağından Trump’ın kararına tepki yağdı:

  • AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 27 üye ülkeden oluşan bloğun DSÖ fonlarını askıya alma kararı nedeniyle derin üzüntü duyduğunu söyledi.
  • Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Trump’ın DSÖ’ye sağlanan fonları durdurma kararına yönelik olarak “Pandemi ile mücadelede en iyi yatırımlardan biri, DSÖ’yü güçlendirmektir” açıklamasını yaptı.
  • Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da durdurma kararına tepki göstererek, “ABD için önemli olan kendi masumiyetlerini kanıtlamak için hayali kanıtlarla suçlu bulmaktır” dedi.
  • Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, ülkesinin ABD’nin DSÖ’ye aktarılan fonları durdurma kararı nedeniyle ciddi endişe duyduklarını ifade ederek “Küresel halk sağlığı güvenliği alanındaki en yetkili ve profesyonel uluslararası kurum olan DSÖ, küresel halk sağlığı krizine cevap vermede vazgeçilmez bir rol oynuyor” diye konuştu.
  • Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed, ABD Başkanı Donald Trump’ın Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) sağladıkları fonu durdurma kararının “son derece üzücü” olduğunu ifade etti.
  • Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD Başkanı Donald Trump’ın Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) fonunu kestiği açıklamasına tepki göstererek, “Fonu kesmek için doğru zamanı değil” ifadelerini kullandı.

VELHASILIKELAM[x]

SARS-CoV-2 virüsü biyolojik bir silah olarak üretilmemiştir. Virüs genomuna ait özellikler birbirinden bağımsız pek çok bilim insanı tarafından tanımlanmış ve yapay olarak üretilemeyeceği yargısı kesinlik kazanmıştır. Ama yerkürenin yönetiminde oyun kurucu olarak tanımlanan finans ve siyaset dünyasının yöneticileri salgını siyasallaştırmış, yaşanan “oyuna” milyonlarca insanın yaşamını sürmekte tereddüt etmemişlerdir.

DSÖ’nün uzun yıllardır bir pandemiyi yönetme gücü kalmadığı çok açıkça görülmekte, bilinmektedir. Bu yazının girişinde de yazdığım gibi DSÖ’nün ana işlevi, küresel sömürü düzeni bozulmadan, finans ve güç odaklarının rahatı kaçmadan ve en az hasarla pandemileri etkisiz hale getirmektir. Yaşadığımız krizin derinliği nedeniyle bu işlevinin de anlamı yitirilmiştir. Dünyanın güç odakları, pandemiden sonra (belki daha şimdiden) DSÖ’nü ikame edecek yeni bir örgütlenme biçimi veya DSÖ’nün radikal biçimde değiştirilmesi planı yapacaklardır.

Bize düşen…!

DİPNOTLAR

[i] Eradike etmek: Ortadan kaldırmak, yok etmek, son vermek.

[ii] Dünya Sağlık Örgütü’nün 50’li yıllarda her yıl milyonlarca kişiyi öldüren bir hastalık olan çiçek hastalığının ortadan kaldırılmasında oynadığı rol gerçek bir başarı öyküsüdür. DSÖ aşı araştırmaları üzerinde çalışmasına rağmen, en hayati rolünü örgütsel ve diplomatik girişimler ile gerçekleştirdi. 1959’da Sovyetler Birliği ile DSÖ’nün dağıtacağı 25 milyon aşı dozu üretmeye konusunda anlaşmaya vardı. ABD, doğrudan ve DSÖ aracılığıyla aşılama programlarına milyonlarca dolar bağışta bulundu. 60’lı yılların sonlarına doğru, BM’deki her ülke DSÖ karargahına çiçek hastalığı vakası sayısı ve son gelişmeler hakkında ayrıntılı bir haftalık rapor gönderiyordu. Ve 1979’da DSÖ, dünya tarihinde bir ilk olan çiçek hastalığının ortadan kaldırıldığını ilan etti. DSÖ bu süreçte en fazla parayı sağlayan, en çok insanı aşılayan ve en yeni teknolojileri geliştiren durumunda değildi, ancak çiçek hastalığının onsuz yenildiğini hayal etmek imkansızdır.

[iii] WHO’nun Polio Myelit, Ebola, AIDS, SARS, MERS, H1N1 vb. salgınlarındaki başarısını küçümsemek değil amacım. Ama Dünya Sağlık Örgütü’nün kuruluş misyonu göz önüne alındığında bu başarılar “dağ fare doğurdu” şeklinde yorumlanmalıdır.

[iv] Bu yazı dizisinin ilk bölümünü 4 Şubat 2020 tarihinde yayımladım. Okuduğum uluslararası çaptaki epidemiyoloji ve halk sağlığı alanında çalışan bilim insanlarının görüşlerine dayanarak bu ilk yazımda salgının Pandemi olarak tanımlanması gerektiğini yazdım. WHO ise Pandemi ilanını 11 Mart 2020 tarihinde yaptı.

[v] FDA: U.S. Food and Drug Administration: Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi.

[vi] CDC: Centers for Disease Control and Prevention: ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezİ.

[vii] Artık zenci sözcüğü kullanılmıyor.

[viii] ABD ve Avrupa merkezli kaynaklar dünyanın dört bir yanındaki yaşlı bakımevlerindeki ölümlerin çok fazla olduğuna ve büyük çoğunluğunun istatistiklerde yer almadığına işaret etmektedir. https://sol.org.tr/haber/abddeki-huzurevlerinde-olumler-artiyor-yaslilari-kaderlerine-terk-ettiler-1551

[ix] WHO Başkanı’nı hedef alan karikatürler Twitter ortamında kaynak belirtilmeden paylaşılmıştır.

[x] Velhasılıkelam: Sözü uzatmadan söylemek gerekirse, sözün kısası, kısacası, özetle.

KAYNAKLAR

  1. Mail Online News, Florida beach is crowded within 30 MINUTES of reopening at 5pm, despite state recording 1,413 new COVID-19 cases – its highest one-day increase since the pandemic crisis began, 18 April 2020. https://www.dailymail.co.uk/news/article-8229933/Beaches-Florida-start-reopening-EVENING.html
  2. Jessie Yeung, CNN World, The US is halting funding to the WHO. What does this actually mean?, 16 April 2020. https://us.cnn.com/2020/04/15/world/trump-who-funding-explainer-intl-hnk/index.html
  3. Tyler Durden, ZeroHedge, WHO & Its Never-Ending List Of Errors, 15 April 2020. https://www.zerohedge.com/health/who-its-never-ending-list-errors
  4. abc News, Coronavirus death toll in US likely worse than numbers say, 7 April 2020. https://abcnews.go.com/Health/coronavirus-death-toll-us-worse-numbers/story?id=70018321
  5. Nicholas Florko, StatReports, Trump announces a formal freeze on WHO funding, pending an investigation, 14 April 2020. https://www.statnews.com/2020/04/14/trump-announces-a-formal-freeze-on-who-funding-pending-an-investigation/
  6. Jama Network, COVID-19 and African Americans, 15 April 2020, (JAMA. Published online April 15, 2020. doi:10.1001/jama.2020.6548) https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2764789
  7. Euronews, Fransız milletvekili: Yaşlı bakım evlerindeki Covid-19 hastalarının ölmelerine göz yumduk, 12 Nisan 2020. https://tr.euronews.com/2020/04/12/fransiz-milletvekili-yasli-bakim-huzurevlerindeki-covid-19-hastalari-olumune-goz-yumduk
  8. Sol Gazete, ABD’deki huzurevlerinde ölümler artıyor: Yaşlıları kaderlerine terk ettiler, 14 Nisan 2020. https://sol.org.tr/haber/abddeki-huzurevlerinde-olumler-artiyor-yaslilari-kaderlerine-terk-ettiler-1551
  9. Ex Bulletin, Donald Trump ignored social distance when signing coronavirus rescue bill, 29 March 2020. https://exbulletin.com/politics/41800?online-services
  10. Mustafa K Erdemol, Cumhuriyet Gazetesi, Trump’ın DSÖ’ye para yardımını kesmesi yasadışı, 17 Nisan 2020. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/trumpin-dsoye-para-yardimini-kesmesi-yasadisi-1733514
  11. Mehmet Ali Güller, Cumhuriyet Gazetesi, ABD-DSÖ çatışmasının anlamı, 16 Nisan 2020, http://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/abd-dso-catismasinin-anlami-1733325
  12. SuperHaber, DSÖ’ye yardımı kesen Trump’a uluslararası tepki: ABD daima suçlayacak birilerini buldu, 15 Nisan 2020.
  13. Artı 49, Trump: Artık WHO’ya para vermeyeceğiz, 15 Nisan 2020. https://www.arti49.com/trump-artik-whoya-para-vermeyecegiz-2256964h.htm
  14. Donald Trump, ABD Başkanı, Resmi Twitter hesabı. https://twitter.com/realDonaldTrump
  15. Dr. Robert R. Redfield, CDC Başkanı, Resmi Twitter hesabı, https://twitter.com/CDCDirector
  16. Tedros Adhanom Ghebreyesus, WHO Başkanı, Resmi Twitter hesabı, https://twitter.com/DrTedros
  17. CDC, Resmi Twitter hesabı, https://twitter.com/CDCgov
  18. World Health Organization (WHO), Resmi Twitter hesabı. https://twitter.com/WHO
  19. Business Insider, Public health legend Anthony Fauci says working with the White House during an outbreak can be difficult because politicians can cause complacency in their attempts to ‘calm people down, Mar 3 2020. https://www.businessinsider.com/anthony-fauci-politicians-can-cause-complacency-during-outbreaks-2020-3
  20. Doğan Alpaslan Demir, COVID-19: Ortaya Karışık, 23 Mart 2020. https://doganalpdemir.com/2020/03/23/covid-19-ortaya-karisik/
  21. Doğan Alpaslan Demir, COVID-19: Ekonomi Tıkırında, 6 Mart 2020. https://doganalpdemir.com/2020/03/06/koronavirus-ekonomi-tikirinda/
  22. Doğan Alpaslan Demir, COVID-19: Biyolojik savaş ve komplo teorileri, 25 Şubat 2020. https://doganalpdemir.com/2020/02/25/covid19-biyolojik-savas-ve-komplo-teorileri/
  23. Doğan Alpaslan Demir, COVID-19: Koronavirüs, 4 Şubat 2020. https://doganalpdemir.com/2020/02/04/wuhan-virusu/

Kapak görseli: Pixabay.

COVID-19: DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ” üzerine 14 yorum

  1. Ulus devletlerin ortadan kalkması gerektiğini iddia ediyorsunuz. Bu imkansız. Kulağa güzel gelen Boş bir ütopya.

    Beğen

  2. Pandemiye ilişkin öngörüleriniz olağanüstü isabetli. Ben pandeminin ekonomik sonuçları hakkındaki görüşlerinizi okumak isterim. Saygılarımla.

    Liked by 1 kişi

  3. Yazınızı okuyunca bana pekk çok ilham verdi. Bence bu salgın dünyada dinlerin sonunu getirecek.

    Beğen

  4. Bu kadar güzel donanımlı bir yazıya yapılan yorumların seviyesine bakıyorum. Alpaslan hocam işiniz zor.

    Beğen

    1. They made Saturday’s “One World, Together at Home” concert.
      The event raised more than US$127 million to support several organizations responding to COVID-19, including US$55 million for WHO’s Solidarity Response Fund.

      The fund has now raised more than 194 million dollars from more than 270,000 individuals, corporations and foundations

      Liked by 1 kişi

Yorum bırakın